AHZAB (3) 9-13.AYETLER

 

SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VE İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ

https://yadi.sk/d/XRtGj6RKco5LF


ÂYET METİNLERİ


33-Ahzab suresi 9. ayet (Genel: 33 – İniş: 90 – Alfbetik: 76) 

يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا نِعْمَةَ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ اِذْ جَاءَتْكُمْ جُنُودٌ فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رٖيحًا وَجُنُودًا لَمْ تَرَوْهَا وَكَانَ اللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَصٖيرًا

 Yâ eyyuhellezîne âmenuzkurû niğmetallâhi aleykum iz câetkum cunûdun feerselnâ aleyhim rîhav ve cunûdel lem teravhâ, ve kânallâhu bimâ tağmelûne basîrâ.

Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani (düşman) ordular üzerinize gelmişti de biz onların üzerine bir rüzgâr ve göremediğiniz ordular göndermiştik. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görmektedir.

33-Ahzab suresi 10. ayet (Genel: 33 – İniş: 90 – Alfbetik: 76)

اِذْ جَاؤُكُمْ مِنْ فَوْقِكُمْ وَمِنْ اَسْفَلَ مِنْكُمْ وَاِذْ زَاغَتِ الْاَبْصَارُ وَبَلَغَتِ الْقُلُوبُ الْحَنَاجِرَ وَتَظُنُّونَ بِاللّٰهِ الظُّنُونَا

İz câûkum min fevgıkum ve min esfele minkum ve iz zâğatil ebsâru ve beleğatil gulûbul hanâcira ve tezunnûne billâhiz zunûnâ.

Hani onlar size hem üst tarafınızdan hem alt tarafınızdan gelmişlerdi. Hani gözler kaymış ve yürekler ağızlara gelmişti. Siz de Allah’a karşı çeşitli zanlarda bulunuyordunuz.

33-Ahzab suresi 11. ayet (Genel: 33 – İniş: 90 – Alfbetik: 76)

هُنَالِكَ ابْتُلِىَ الْمُؤْمِنُونَ وَزُلْزِلُوا زِلْزَالًا شَدٖيدًا

Hunâlikebtuliyel mué’minûne ve zulzilû zilzâlen şedîdâ.

İşte orada mü’minler denendiler ve şiddetli bir şekilde sarsıldılar.

33-Ahzab suresi 12. ayet (Genel: 33 – İniş: 90 – Alfbetik: 76)

وَاِذْ يَقُولُ الْمُنَافِقُونَ وَالَّذٖينَ فٖى قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ مَا وَعَدَنَا اللّٰهُ وَرَسُولُهُ اِلَّا غُرُورًا

Ve iz yegûlul munâfigûne vellezîne fî gulûbihim meradum mâ ve adenallâhu ve rasûluhû illâ ğurûrâ.

Hani münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar, “Allah ve Resûlü bize, ancak aldatmak için vaadde bulunmuşlar” diyorlardı.

33-Ahzab suresi 13. ayet (Genel: 33 – İniş: 90 – Alfbetik: 76) 

وَاِذْ قَالَتْ طَائِفَةٌ مِنْهُمْ يَا اَهْلَ يَثْرِبَ لَا مُقَامَ لَكُمْ فَارْجِعُوا وَيَسْتَاْذِنُ فَرٖيقٌ مِنْهُمُ النَّبِىَّ يَقُولُونَ اِنَّ بُيُوتَنَا عَوْرَةٌ وَمَا هِىَ بِعَوْرَةٍ اِنْ يُرٖيدُونَ اِلَّا فِرَارًا

Ve iz galet tâifetum minhum yâ ehle yesribe lâ mugâme lekum ferciû, ve yesteé’zinu ferîgum minhumun nebiyye yegûlûne inne buyûtenâ avratuv ve mâ hiye biavrah, iy yurîdûne illâ firârâ.

Hani onlardan bir grup, “Ey Yesrib (Medine) halkı! Sizin burada durmak imkânınız yok. Haydi geri dönün” demişti. Onlardan bir başka grup da, “Evlerimiz açık (korumasız)” diyerek Peygamberden izin istiyorlardı. Oysa evleri açık (korumasız) değildi. Onlar sadece kaçmak istiyorlardı.


 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.