Görsel

Saffat (10.sohbet) 20-22.ayetler

SOHBETİ DİNLE:

SOHBETİ DİNLEMEK VE İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/2HoT7GIU3QGwpt


SAFFAT 20:
وَقَالُوا يَا وَيْلَنَا هَذَا يَوْمُ الدِّينِ ﴿٢٠﴾

Ve kâlû yâ veylenâ hâzâ yevmud dîn(dîni).

1. ve kâlû : ve dediler
2. yâ veylenâ : yazıklar olsun bize, eyvahlar olsun bize
3. hâzâ : bu
4. yevmu : gün
5. ed dîni : dîn

 “Ve eyvahlar olsun bize, (işte) bu dîn günüdür.” dediler.


 SAFFAT 21:
هَذَا يَوْمُ الْفَصْلِ الَّذِي كُنتُمْ بِهِ تُكَذِّبُونَ ﴿٢١﴾

Hâzâ yevmul faslillezî kuntum bihî tukezzibûn(tukezzibûne).

1. hâzâ : bu
2. yevmu : gün
3. el fasli : fasıl, ayırma hüküm verme
4. ellezî : ki o
5. kuntum : siz oldunuz
6. bi-hi : onu
7. tukezzibûne : tekzip ediyorsunuz, yalanlıyorsunuz

“(İşte) bu tekzip etmiş (yalanlamış) olduğunuz fasıl (haklıyı haksızdan ayırma, hüküm verme) günüdür.”


 SAFFAT 22:
احْشُرُوا الَّذِينَ ظَلَمُوا وَأَزْوَاجَهُمْ وَمَا كَانُوا يَعْبُدُونَ ﴿٢٢﴾

Uhşurûllezîne zalemû ve ezvâcehum ve mâ kânû ya’budûn(ya’budûne).

1. uhşurû : haşredin, biraraya toplayın
2. ellezîne zalemû : ki onlar zulmettiler, zulmedenler
3. ve ezvâce-hum : ve onlara eş olanlar, yardımcı olanlar
4. ve mâ : ve şeyler
5. kânû : onlar oldular
6. ya’budûne : tapıyorlar

” Zulmedenleri ve onların eşlerini (zevcelerini) haşredin (biraraya toplayın)! Ve onların tapmış oldukları şeyleri.”


 20171029_200045140090628.jpg

YASİN (21. Sohbet)52-55.Ayetler”cennet ehli”

SOHBETİ DİNLE:

(Dinlemek ve İndirmek için) ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/oMlO9Yk43D3FFP


YASİN 52:

قَالُوا يَا وَيْلَنَا مَن بَعَثَنَا مِن مَّرْقَدِنَا هَذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمَنُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ 

Kâlû yâ veylenâ men beasenâ min merkadinâ, hâzâ mâ vaader rahmânu ve sadakal murselûn(murselûne).

1. kâlû : dediler
2. : ey
3. veyle-nâ : yazıklar olsun bize
4. men : kim, kimse
5. bease-nâ : bizi diriltti
6. min merkadi-nâ : uykuya bırakıldığımız yerden
7. hâzâ : bu
8. mâ vaade : vaadettiği
9. er rahmânu : Rahmân’ın
10 ve sadaka : ve doğru söylemiş
11 el murselûne : gönderilen resûller

“Eyvahlar olsun bize, mezarlarımızdan(uyuduğumuz yerden) bizi kim beas etti (kaldırdı)? Bu, Rahmân’ın vaadettiği şeydir. Ve resûller doğru söylemişler.” dediler.



YASİN 53:

إِن كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ جَمِيعٌ لَّدَيْنَا مُحْضَرُونَ 

İn kânet illâ sayhaten vâhıdeten fe izâ hum cemîun ledeynâ muhdarûn(muhdarûne).

1. in : eğer
2. kânet : oldu
3. illâ : ancak, den başka
4. sayhaten : sayha, şiddetli ses dalgası
5. vâhıdeten : bir, tek
6. fe : artık, işte
7. izâ : olduğu zaman
8. hum : onlar
9. cemîun : toplu olarak, hepsi
10 ledey-nâ : huzurumuza
11 muhdarûne : hazır bulunanlar

” Sadece tek bir sayha (şiddetli ses dalgası)! İşte o zaman onlar, hepsi huzurumuzda hazır bulunanlardır.


YASİN 54:
فَالْيَوْمَ لَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَلَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٥٤﴾

Fel yevme lâ tuzlemu nefsun şey’en ve lâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

1. fe : artık, işte
2. el yevme : bugün, o gün
3. lâ tuzlemu : zulmedilmez
4. nefsun : nefs, kimse, kişi
5. şey’en : şey
6. ve lâ tuczevne : ve karşılık görmezsiniz, cezalandırılmazsınız
7. illâ : den başka
8. : şey
9. kuntum : siz oldunuz
10 ta’melûne : yapıyorsunuz

” İşte o gün (hiç)bir kimseye, (hiç)bir şeyle zulmedilmez. Ve amellerinizden başka bir şey ile cezalandırılmazsınız.”


YASİN 55:

إِنَّ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ الْيَوْمَ فِي شُغُلٍ فَاكِهُونَ 

İnne ashâbel cennetil yevme fî şugulin fâkihûn(fâkihûne).

1. inne : muhakkak ki
2. ashâbe : sahip, ehil, halk
3. el cenneti : cennet
4. el yevme : o gün, bugün
5. : içinde
6. şugulin : meşguliyet
7. fâkihûne : memnun, hoşnut, zevk-ü sefada olanlar

” Muhakkak ki cennet ehli, o gün zevkli bir meşguliyet içinde olanlardır.

Yasin (15.Sohbet) 38-39.ayetler”güneş,ay”

SOHBETİ DİNLE:


(dinlemek ve indirmek için) ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/4kDValwe33xsMa


YASİN 38:

وَالشَّمْسُ تَجْرِي لِمُسْتَقَرٍّ لَّهَا ذَلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ 

Veş şemsu tecrî li mustekarrin lehâ, zâlike takdîrul azîzil alîm(alîmi).

1. ve eş şemsu : ve güneş
2. tecrî : akar, gider
3. li : için
4. mustekarrin : karar kılınmış, kararlaştırılmış
5. lehâ : ona
6. zâlike : işte bu
7. takdîru : takdir
8. el azîzi : azîz olan, güçlü ve üstün olan
9. el alîmi : alîm olan, en iyi bilen

” Ve Güneş, onun için istikrarlı kılınan (yörüngesinde) akar gider. İşte bu Azîz ve Alîm olan Allah’ın takdiridir.”


YASİN 39:

وَالْقَمَرَ قَدَّرْنَاهُ مَنَازِلَ حَتَّى عَادَ كَالْعُرْجُونِ الْقَدِيمِ

Vel kamera kaddernâhu menâzile hattâ âdekel urcûnil kadîm(kadîmi).

1. ve el kamere : ve kamer, ay
2. kaddernâ-hu : biz ona takdir ettik
3. menâzile : menziller
4. hattâ : oluncaya kadar
5. âde : döndü
6. ke : gibi
7. el urcûni : hurma salkımının dalı
8. el kadîmi : eski (kurumuş)

“Ve Ay, kurumuş hurma salkımı dalı gibi bir şekil (bedir şeklinden hilâl) haline dönünceye kadar ona menziller takdir ettik.”

SEBE (18.sohbet) 29-30.ayetler



SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ:
https://yadi.sk/d/CbsiJYHGfSZoz


SEBE 29

وَيَقُولُونَ مَتَى هَذَا الْوَعْدُ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Ve yekûlûne metâ hâzel va’du in kuntum sâdikîn.

1. ve yekûlûne : ve diyorlar, derler
2. metâ : ne zaman
3. hâzâ : bu
4. el va’du : vaad
5. in : eğer
6. kuntum : siz oldunuz
7. sâdikîne : sadık olanlar, doğru söyleyenler
Ve: “Eğer sadıklar (doğru söyleyenler) iseniz bu vaad (kıyâmet) ne zaman?” derler.

SEBE 30

قُل لَّكُم مِّيعَادُ يَوْمٍ لَّا تَسْتَأْخِرُونَ عَنْهُ سَاعَةً وَلَا تَسْتَقْدِمُونَ

Kul lekum mîâdu yevmin lâ teste’hirûne anhû sâaten ve lâ testakdimûn(testakdimûne).

1. kul : de
2. lekum : sizin için
3. mîâdu : (belirlenmiş) zaman
4. yevmin : (bir) gün
5. lâ teste’hirûne : tehir edemezsiniz, geciktiremezsiniz, erteleyemezsiniz
6. an-hu : ondan
7. sâaten : bir saat
8. ve lâ testakdimûne : ve takdim edemezsiniz, öne alamazsınız
De ki: “Sizin için (belirlenen) günün zamanından, bir saat (dahi) tehir de edemezsiniz ve takdim de edemezsiniz (geciktiremezsiniz veya öne alamazsınız).”

AHZAB (26.sohbet) 63-66. AYETLER (ktpçk-7)#


SES KAYDININ MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ :

https://yadi.sk/d/mB-_ajMNco2UQ


AYET METİNLERİ


33-Ahzab suresi 63. Ayet 

یَسْپَلُكَ النَّاسُ عَنِ السَّاعَةِ قُلْ اِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ اللّٰهِ وَمَا يُدْرٖيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ تَكُونُ قَرٖيبًا

Yes’eluken nâsu anis sâah, gul innemâ ılmuhâ ındallâh, ve mâ yudrîke lealles sâate tekûnu garîbâ.

İnsanlar sana kıyametin vaktini soruyorlar. De ki: “Onun ilmi ancak Allah katındadır.” Ne bilirsin, belki de kıyamet yakında gerçekleşir.


33-Ahzab Suresi 64. Ayet 

اِنَّ اللّٰهَ لَعَنَ الْكَافِرٖينَ وَاَعَدَّ لَهُمْ سَعٖيرًا

İnnallâhe leanel kâfirîne ve eadde lehum seîrâ.

Şüphesiz Allah, kâfirlere lânet etmiş ve onlara alevli bir ateş hazırlamıştır.


33-Ahzab Suresi 65. Ayet

خَالِدٖينَ فٖيهَا اَبَدًا لَا يَجِدُونَ وَلِیًّا وَلَا نَصٖيرًا

Hâlidîne fîhâ ebedâ, lâ yecidûne veliyyev ve lâ nasîrâ.

Onlar, orada ebedî olarak kalacaklardır. Hiçbir dost, hiçbir yardımcı bulamayacaklardır.


33-Ahzab suresi 66. Ayet

يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِى النَّارِ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا اَطَعْنَا اللّٰهَ وَاَطَعْنَا الرَّسُولَا

Yevme tugallebu vucûhuhum fin nâri yegûlûne yâ leytenâ etağnallâhe ve etağner rasûlâ.

Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, “Keşke Allah’a ve Resûl’e itaat edeydik” diyecekler.


SES KAYDININ METNİ :


Eûzubillâhimineşşeytânirracîm

Bismillâhir rahmânir rahîm.


33-Ahzab Suresi 63. Ayet 

یَسْپَلُكَ النَّاسُ عَنِ السَّاعَةِ قُلْ اِنَّمَا عِلْمُهَا عِنْدَ اللّٰهِ وَمَا يُدْرٖيكَ لَعَلَّ السَّاعَةَ تَكُونُ قَرٖيبًا

Yes’eluken nâsu anis sâah (sâati), kul innemâ ilmuhâ indallâhi, ve mâ yudrîke lealles sâate tekûnu karîbân

İnsanlar sana o saati (kıyâmeti) soruyorlar. De ki: “Onun ilmi sadece Allah’ın indindedir. Ve sana bildirilmedi. Belki de o saat yaklaşmış olabilir.”


Birbirleriyle alakasız gibi gözüken aslında birbirleriyle ilişkileri olan Ayetler bunlar… Ahzab Suresinde birçok konu anlatılmakta özellikle Medine döneminde olan konular anlatılmaktadır. Bir konu bütünlüğü içerisinde birbirinden alakasız gibi gözüken ama muhakkak birbiriyle ilişkisi olduğu gözüken konular var. Ayetler bu şekilde sıralanmış.

63.Ayettede Kıyametle, Kıyamet saatiyle ilgili bir konu var.. İnşaAllah bunu açıklamaya çalışacağız. Okumaya devam et