YASİN (9.Sohbet)23.Ayet”RAHMAN”

SOHBETİN SES KAYDINI DİNLE:



ALTERNATİF LİNK : (DİNLEME ve İNDİRME yapılabilir)

https://yadi.sk/d/ZjG_1w6GyB46x


YASİN 23

أَأَتَّخِذُ مِن دُونِهِ آلِهَةً إِن يُرِدْنِ الرَّحْمَن بِضُرٍّ لاَّ تُغْنِ عَنِّي شَفَاعَتُهُمْ شَيْئًا وَلاَ يُنقِذُونِ

E ettehızu min dûnihî âliheten in yuridnir rahmânu bi durrin lâ tugni annî şefâatuhum şey’en ve lâ yunkızûni.

1. e ettehızu : ben edinir miyim
2. min dûni-hi : ondan başka
3. âliheten : ilâhlar
4. in yurid-ni : eğer bana (benim için) diler
5. er rahmânu : Rahmân
6. bi durrin : bir zararı
7. lâ tugni
(lâ tugni … şey’en)
: gidermez, yarar sağlamaz, fayda vermez
: (bir şey gidermez)
8. an-nî : benden (bana)
9. şefâatu-hum : onların şefaati
10 şey’en : bir şey
11 ve lâ yunkızû-ni : ve beni kurtaramazlar

“Ben, O’ndan başka ilâhlar edinir miyim? Eğer Rahmân bana bir zarar dilerse, onların şefaati bana bir (şey) fayda vermez (sağlamaz). Ve onlar beni kurtaramazlar.”

SEBE (15.sohbet) 23-24.ayetler

SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ:
https://yadi.sk/d/g28PKMODexZpG


SEBE 23

وَلَا تَنفَعُ الشَّفَاعَةُ عِندَهُ إِلَّا لِمَنْ أَذِنَ لَهُ حَتَّى إِذَا فُزِّعَ عَن قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْكَبِيرُ

Ve lâ tenfeuş şefâatu indehû illâ li men ezine leh(lehu), hattâ izâ fuzzia an kulûbihim kâlû mâzâ kâle rabbukum, kâlûl hakk(hakka), ve huvel aliyyul kebîr(kebîru).

1. ve lâ tenfeu : ve fayda vermez
2. eş şefâatu : şefaat
3. inde-hû : onun yanında, katında, huzurunda
4. illâ : ancak, den başka
5. li : için
6. men : kim, kimse(ler)
7. ezine : izin verdi
8. lehu : ona
9. hattâ : hatta, olunca
10. izâ : olduğu zaman
11. fuzzia : dehşete kapıldı
12. an kulûbi-him : onların kalplerinden
13. kâlû : dediler
14. mâzâ : ne
15. kâle : dedi
16. rabbu-kum : sizin Rabbiniz
17. kâlû : dediler
18. el hakka : hak
19. ve huve : ve o
20. el aliyyu : âli, çok yüce
21. el kebîru : kebir, çok büyük

 Ve O’nun huzurunda, kendisine izin verdiği kimseden başkasının şefaati bir fayda vermez. Onların kalplerinden korku giderilince: “Rabbiniz ne buyurdu?” dediler. (Onlar da) “Hakkı buyurdu.” dediler.

Ve O; Âli’dir (çok yüce), Kebir’dir (çok büyük).


 SEBE 24

قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قُلِ اللَّهُ وَإِنَّا أَوْ إِيَّاكُمْ لَعَلَى هُدًى أَوْ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ

Kul men yerzukukum mines semâvâti vel ard(ardı), kulillâhu ve innâ ev iyyâkum le alâ huden ev fî dalâlin mubîn(mubînin

1. kul : de
2. men : kim
3. yerzuku-kum : sizi rızıklandırır
4. min es semâvâti : semalardan, göklerden
5. ve el ardı : ve arz, yer
6. kulillâhu (kul allâhu) : ‘Allah’ de
7. ve innâ : ve muhakkak (ki) biz
8. ev : veya
9. iyyâ-kum : siz, size
10. le : elbette, mutlaka
11. alâ huden : hidayet üzerinde
12. ev : veya
13. : içinde
14. dalâlin : dalâlet
15. mubînin : apaçık

:

De ki: “Göklerden ve yerden sizi rızıklandıran kim?” “Allah” de. Ve muhakkak ki biz veya siz, mutlaka ya hidayet üzerindeyiz veya apaçık dalâlet üzerinde.

:

SEBE (14.sohbet) 22-23.Ayetler (şefaat)


SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ:

https://yadi.sk/d/mQmI82wHeqDSM



AYET METİNLERİ



SEBE 22.AYET

قُلِ ادْعُوا الَّذٖينَ زَعَمْتُمْ مِنْ دُونِ اللّٰهِ لَا يَمْلِكُونَ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ فِى السَّمٰوَاتِ وَلَا فِى الْاَرْضِ وَمَا لَهُمْ فٖيهِمَا مِنْ شِرْكٍ وَمَا لَهُ مِنْهُمْ مِنْ ظَهٖيرٍ

Kulid’ûllezîne zeamtum min dûnillâhi, lâ yemlikûne miskâle zerretin fîs semâvâti ve lâ fîl ardı ve mâ lehum fîhimâ min şirkin ve mâ lehu minhum min zahîrin.

Allah’ı bırakıp da ilah saydığınız şeylere dua edin durun!Onlar göklerde ve yer de zerre miktarı bir şey yapmaya malik değillerdir.Onlar’a gökte ve yerde bir ortak da yoktur.Allah’ın da onlardan bir yardımcı’sı yoktur.

SEBE 23.AYET

وَلَا تَنْفَعُ الشَّفَاعَةُ عِنْدَهُ اِلَّا لِمَنْ اَذِنَ لَهُ حَتّٰى اِذَا فُزِّعَ عَنْ قُلُوبِهِمْ قَالُوا مَاذَا قَالَ رَبُّكُمْ قَالُوا الْحَقَّ وَهُوَ الْعَلِىُّ الْكَبٖيرُ

Ve lâ tenfeuş şefâatu indehû illâ li men ezine lehu, hattâ izâ fuzzia an kulûbihim kâlû mâzâ kâle rabbukum, kâlûl hakka, ve huvel aliyyul kebîru

O’nun katında şefaat fayda vermez,Ancak O’nun izin verdiği kimse müstesna.Nihayet kalplerindeki dehşet giderildiği vakit:”Rabbiniz ne buyurdu?”derler.”Hakkı söyledi”derler.O,çok yüce ve çok büyüktür.


SES KAYDININ METNİ BİR MÜDDET SONRA YAYINLANACAKTIR…İNŞAALLAH.