SEBE (11.sohbet) 19. AYET “İmanın Yarısı Sabır Yarısı da Şükürdür”#


SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ:

https://yadi.sk/d/LPFWV6XSePkFM


AYET METNİ


Sebe suresi 19. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)

فَقَالُوا رَبَّنَا بَاعِدْ بَيْنَ اَسْفَارِنَا وَظَلَمُوا اَنْفُسَهُمْ فَجَعَلْنَاهُمْ اَحَادٖيثَ وَمَزَّقْنَاهُمْ كُلَّ مُمَزَّقٍ اِنَّ فٖى ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ

Fe kâlû rabbenâ bâidbeyne esfârinâ ve zalemû enfusehum fe cealnâhum ehâdîse ve mezzaknâhum kulle mumezzakın, inne fî zâlike le âyâtin li kulli sabbârin şekûrin.

“Ey Rabbimiz!Seferlerimizin arasını uzaklaştır.“dediler Ve kendi nefislerine zulüm ettiler.Böylece onları ibret alınması için haber yaptık.Şüphesiz bunda çok sabreden ve şükür eden herkes için ibretler vardır.


SES KAYDININ METNİ:


SEBE (11) 19. AYETTEN İTİBAREN;



Eûzubillâhimineşşeytânirracîym 

Bismillâhir rahmânir rahîm



Sebe Suresine kaldığımız yerden devam ediyoruz..

15-16.Ayetlere biraz bakmıştık…

Hafif baştan alacağım..Devam edeceğim..

Konu bütünlüğünden ayrılmamak için..


34-Sebe suresi 15. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)   

لَقَدْ كَانَ لِسَبَإٍ فِي مَسْكَنِهِمْ آيَةٌ جَنَّتَانِ عَن يَمِينٍ وَشِمَالٍ كُلُوا مِن رِّزْقِ رَبِّكُمْ وَاشْكُرُوا لَهُ بَلْدَةٌ طَيِّبَةٌ وَرَبٌّ غَفُورٌ

Lekad kâne li sebein fî meskenihim âyetun, cennetâni an yemînin ve şimâlin, kulû min rızkı rabbikum veşkurû lehu, beldetun tayyibetun ve rabbun gafûrun.

Gerçekten Sebe Kavminin bulunduğu yerde ibret vardı.Sağlı sollu iki bahçe.Rabbinizin rızkından yeyin ve O’na şükür edin.O ne güzel bir belde,Ve O çok bağışlayıcı bir Rab!


  • lekad:Yemin olsun;
  • kâne;idi/oldu;
  • li sebein:Sebe (halkı) için;
  • fî;İçinde,vardır
  • meskeni-him;onların meskenleri, yerleştikleri yerler.
  • âyetun;bir âyet, ibret,delil
  • cennetân;iki bahçe
  • an yemînin;sağlı
  • ve şimâlin: sollu
  • kulû;yiyin
  • min rızkı;Rızkından
  • rabbi-kum;Rabbinizin
  • veşkurû; ve şüküredin
  • lehu;ona

Rabbim bu nimetleri veriyor ama diyor ki ;

ŞÜKÜR EDİN RABBİNİZE!

TEK iSTENİLEN BU!BAKIN BİR ÜCRET İSTENİLMİYOR.

İBADET TE ÜCRET DEĞİLDİR.

İBADET:KİŞİNİN KENDİ İÇİN YAPTIĞIDIR.

SADECE RABBİMİN İSTEDİĞİ : ŞÜKÜR.

Şükür bir kaç haftadır işliyoruz…

Konu gereği biraz sonra yine değineceğiz , İnşaallah. Okumaya devam et

SEBE (10.sohbet) 14-18.AYETLER (ktpçk-19)#

 


SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ:

https://yadi.sk/d/QJXoPHcReEENs


AYET METİNLERİ


34-Sebe suresi 14. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)

فَلَمَّا قَضَيْنَا عَلَيْهِ الْمَوْتَ مَا دَلَّهُمْ عَلٰى مَوْتِهٖ اِلَّا دَابَّةُ الْاَرْضِ تَاْكُلُ مِنْسَاَتَهُ فَلَمَّا خَرَّ تَبَيَّنَتِ الْجِنُّ اَنْ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ الْغَيْبَ مَا لَبِثُوا فِى الْعَذَابِ الْمُهٖينِ

Felemmâ gadaynâ aleyhil mevte mâ dellehum alâ mevtihî illâ dâbbetul ardı teé’kulu minseeteh, felemmâ harra tebeyyenetil cinnu el lev kânû yağlemûnel ğaybe mâ lebisû fil azâbil muhîn.

Süleyman’ın ölümüne hükmettiğimiz zaman, onun ölümünü onlara ancak değneğini yemekte olan bir kurt gösterdi. Süleyman’ın cesedi yıkılınca cinler anladılar ki, eğer gaybı bilmiş olsalardı aşağılayıcı azap içinde kalmamış olacaklardı.

34-Sebe suresi 15. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)

لَقَدْ كَانَ لِسَبَاٍ فٖى مَسْكَنِهِمْ اٰيَةٌ جَنَّتَانِ عَنْ يَمٖينٍ وَشِمَالٍ كُلُوا مِنْ رِزْقِ رَبِّكُمْ وَاشْكُرُوا لَهُ بَلْدَةٌ طَيِّبَةٌ وَرَبٌّ غَفُورٌ

Legad kâne lisebein fî meskenihim âyeh, cennetâni ay yemîniv ve şimâl, kulû mir rizgı rabbikum veşkurû leh, beldetun tayyibetuv ve rabbun ğafûr.

Andolsun, Sebe’ halkı için kendi yurtlarında bir ibret vardı: Biri sağda biri solda iki bahçe bulunuyordu. Onlara şöyle denilmişti: “Rabbinizin rızkından yiyin ve O’na şükredin. Beldeniz güzel bir belde, Rabbiniz de çok bağışlayıcı bir Rabdir.

34-Sebe suresi 16. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)

فَاَعْرَضُوا فَاَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ سَيْلَ الْعَرِمِ وَبَدَّلْنَاهُمْ بِجَنَّتَيْهِمْ جَنَّتَيْنِ ذَوَاتَىْ اُكُلٍ خَمْطٍ وَاَثْلٍ وَشَیْءٍ مِنْ سِدْرٍ قَلٖيلٍ

Feağradû feerselnâ aleyhim seylel arimi ve beddelnâhum bicenneteyhim cenneteyni zevâtey ukulin hamtıv ve esliv ve şey’im min sidrin galîl.

Fakat onlar yüz çevirdiler. Biz de üzerlerine Arim selini gönderdik. Onların bahçelerini ekşi meyveli ağaçlar, acı ılgın ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.

34-Sebe suresi 17. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)

ذٰلِكَ جَزَيْنَاهُمْ بِمَا كَفَرُوا وَهَلْ نُجَازٖى اِلَّا الْكَفُورَ

Zâlike cezeynâhum bimâ keferû, ve hel nucâzî illel kefûr.

Nimetlere karşı nankörlük etmeleri sebebiyle onları işte böyle cezalandırdık. Biz (bu şekilde) ancak nankörleri cezalandırırız.

34-Sebe suresi 18. ayet (Genel: 34 – İniş: 58 – Alfbetik: 76)

وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمْ وَبَيْنَ الْقُرَى الَّتٖى بَارَكْنَا فٖيهَا قُرًى ظَاهِرَةً وَقَدَّرْنَا فٖيهَا السَّيْرَ سٖيرُوا فٖيهَا لَيَالِىَ وَاَيَّامًا اٰمِنٖينَ

Ve cealnâ beynehum ve beynel guralletî bâraknâ fîhâ guran zâhiratev ve gaddernâ fîhes seyr, sîrû fîhâ leyâliye ve eyyâmen âminîn.

Sebe’ halkı ile bereketlendirdiğimiz kentler arasına (her biri diğerinden) görülen kentler oluşturduk. Oralarda gidiş gelişi belirledik (seyahati kolaylaştırdık) ve onlara da şöyle dedik: “Oralarda gece gündüz güvenlik içinde dolaşın.”


SES KAYDININ METNİ


SEBE 10:14. AYETTEN İTİBAREN;


Eûzubillâhimineşşeytânirracîym 

Bismillâhir rahmânir rahîm


Bugün 14. Ayetten itibaren devam edeceğiz.İnşaallah.

Önceki Ayetlerde Munîblik Konusu geçmişti. ALLAH’A YÖNELMEYLE İLGİLİ.

ALLAH-U TEALA Munîb olan,ALLAH’a Sürekli Yönelme Halinde olan;

İnsanlar için baktıkları her yerde, bir İşaret,Ayet,Delil bulup...Buda onu güzel yerlere götüreceğini işareti vardı..

Buna misal olarak 2 Özel Kul,Peygamberler veriliyordu;

  1. Hz. Davud(a.s.)
  2. Hz. Süleyman(a.s.)

Ve de sonlarına doğruda, Ey Davud Ailesi!Şükür haliyle/moduyla çalışın diye bir öğüt vardı.


34-Sebe Suresi 13. Ayet 

يَعْمَلُونَ لَهُ مَا يَشَاء مِن مَّحَارِيبَ وَتَمَاثِيلَ وَجِفَانٍ كَالْجَوَابِ وَقُدُورٍ رَّاسِيَاتٍ اعْمَلُوا آلَ دَاوُودَ شُكْرًا وَقَلِيلٌ مِّنْ عِبَادِيَ الشَّكُورُ

Ya’melûne lehu mâ yeşâu min mehârîbe ve temâsîle ve cifânin kel cevâbi ve kudûrin râsiyâtin, i’melû âle dâvûde şukrân, ve kalîlun min ibâdiyeş şekûru.

Onun için pek yüksek binalardan ve timsallerden ve büyük havuzlar gibi çanaklardan ve sabit sabit kazanlardan ne isterse (onu) yapıverirlerdi.Ey Dâvud Ailesi! Şükür imal edin/şükrederek çalışın ve benim kullarımdan şükreden azdır.


Şimdi burada geçen hafta işledik..

bir-iki yeri eksik kalmış.. . Tamamlayalım diyelim daha güzel olur..

Sohbetten sonra değerlendiriyoruz,kritik ediyoruz… Tamamlayıcı gibi oluyor,güzel oluyor..

1.si ALLAH-U TEALA , Hz.Davud’a(a.s.) ve Hz. Süleyman’a(a.s.) övgüde bulunuyordu…

Ama en büyük övgüyü de kim Hak ediyor?

Hz. Peygamber Efendimiz  Hz. Muhammed (s.a.v)….

Muhammed:Çok çok övülmüş anlamına geliyordu..hamd kelimesinden…Bunu söylemiştik….

Bu ALLAH-U TEALA nın hangi Esmasıyla oluyordu?

“El -Hamîd” … Hamîd Esması.

Okumaya devam et