SOHBETİ DİNLE:
SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK :
https://yadi.sk/d/isgpceE_3RFahj
SAFFAT 42:
فَوَاكِهُ وَهُم مُّكْرَمُونَ ﴿٤٢﴾
Fevâkihu, ve hum mukramûn(mukramûne).
1. | fevâkihu | : meyveler |
2. | ve hum | : ve onlar |
3. | mukremûne | : ikram olunanlar |
Ve meyveler, onlar ikram olunanlardır.
SAFFAT 43:
فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ ﴿٤٣﴾
Fî cennâtin naîm(naîmi).
1. | fî | : içinde |
2. | cennâtin | : cennetler |
3. | naîmi | : naîm, ni’metler |
Naîm cennetlerinde
SAFFAT 44:
عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ ﴿٤٤﴾
Alâ sururin mutekâbilîn(mutekâbilîne).
1. | alâ | : üzerinde |
2. | sururin | : tahtlar |
3. | mutekâbilîne | : karşılıklı |
Karşılıklı tahtlar üzerinde.
SAFFAT 45:
يُطَافُ عَلَيْهِم بِكَأْسٍ مِن مَّعِينٍ ﴿٤٥﴾
Yutâfu aleyhim bi ke’sin min maîn(maînin).
1. | yutâfu | : tavaf ettirilir, etrafında dolaştırılır |
2. | aleyhim | : onların üzerine |
3. | bi ke’sin | : kadehler ile, kadehler |
4. | min maînin | : kaynaktan |
Onların etrafında KAYNAKTAN (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır.
SAFFAT 46:
بَيْضَاء لَذَّةٍ لِّلشَّارِبِينَ ﴿٤٦﴾
Beydâe lezzetin liş şâribîn(şâribîne).
1. | beydâe | : beyaz, berrak |
2. | lezzetin | : lezzetli |
3. | li eş şâribîne | : içenler için |
BEMBEYAZ Berrak, içenler için lezzetli.