(buradan çalıştıramazsanız aşağıdaki alternatif linklere bakınız)
ALTERNATİF LİNK.
https://yadi.sk/d/dsWJ42d6wzAVq
YASİN 18:
قَالُوا إِنَّا تَطَيَّرْنَا بِكُمْ لَئِن لَّمْ تَنتَهُوا لَنَرْجُمَنَّكُمْ وَلَيَمَسَّنَّكُم مِّنَّا عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴾
Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîm(elîmun).
1. | kâlû | : dediler |
2. | innâ | : muhakkak biz |
3. | tetayyernâ | : uğursuzluğa uğradık |
4. | bi kum | : sizinle |
5. | le | : mutlaka, elbette, gerçekten |
6. | in lem tentehû | : eğer vazgeçmezseniz |
7. | le | : mutlaka, elbette, gerçekten |
8. | nercume- enne-kum (receme) |
: biz sizi mutlaka taşlarız : (taşladı) |
9. | ve le | : ve mutlaka, elbette, gerçekten |
10 | yemesse- enne-kum (messe) |
: size mutlaka dokunacak : (dokundu) |
11 | min-nâ | : bizden |
12 | azâbun | : azap |
13 | elîmun | : elîm, acı |
“Muhakkak ki biz, sizinle uğursuzluğa uğradık. Eğer siz gerçekten vazgeçmezseniz (son vermezseniz), sizi mutlaka taşlayacağız. Ve mutlaka bizden size elîm bir azap dokunacak.” dediler.
YASİN 19:
قَالُوا طَائِرُكُمْ مَعَكُمْ أَئِن ذُكِّرْتُم بَلْ أَنتُمْ قَوْمٌ مُّسْرِفُونَ ﴾
Kâlû tâirikum meakum, e in zukkirtum, bel entum kavmun musrifûn(musrifûne).
1. | kâlû | : dediler |
2. | tâiri-kum | : KUŞUNUZ(sizin uğursuzluğunuz) |
3. | mea-kum | : sizinle beraber |
4. | e | : mı |
5. | in | : eğer, olursa |
6. | zukkirtum | : size hatırlatıldı |
7. | bel | : hayır |
8. | entum | : siz |
9. | kavmun | : bir kavim |
10 | musrifûne | : müsrif, haddi aşan |
“Kuşunuz/Uğursuzluğunuz sizinle beraberdir (kendinizdendir). Size zikir hatırlatılınca mı (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır, siz müsrif (haddi aşan) bir kavimsiniz.” dediler.