Saffat (13.sohbet) 34-36.ayetler

SOHBETİ DİNLE:

SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/VgWo0vvP3QhAgy


SAFFAT 34:

إِنَّا كَذَلِكَ نَفْعَلُ بِالْمُجْرِمِينَ ﴿٣٤﴾

İnnâ kezâlike nef’alu bil mucrimîn(mucrimîne).

1. innâ : muhakkak biz, gerçekten biz
2. kezâlike : işte böyle
3. nef’alu : biz yaparız
4. bi el mucrimîne : mücrimlere, suçlulara, günahkârlara
” Gerçekten Biz, mücrimlere (suçlulara) işte böyle yaparız.”


SAFFAT 35:

إِنَّهُمْ كَانُوا إِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٣٥﴾

İnnehum kânû izâ kîle lehum lâ ilâhe illâllâhu yestekbirûn(yestekbirûne).

1. Inne-hum : muhakkak onlar
2. kânû : oldular
3. izâ : olduğu zaman
4. kîle : denildi
5. lehum : onlara
6. lâ ilâhe : ilâh yoktur
7. illâ allâhu : Allah’tan başka
8. yestekbirûne : kibirlenirler, büyüklenirler
“Onlara: “Allah’tan başka İlâh yoktur.” denildiği zaman, onlar mutlaka kibirleniyorlardı.”


SAFFAT 36:

وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوا آلِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍ ﴿٣٦﴾

Ve yekûlûne e innâ le târikû âlihetinâ li şâirin mecnûn(mecnûnin).

1. ve yekûlûne : ve söylerler, derler
2. e innâ : muhakkak ki biz mi
3. le : elbette, mutlaka, gerçekten
4. târikû : terkeden kimseler
5. âliheti-nâ : ilâhlarımız
6. li şâirin : şair için
7. mecnûnin : mecnun, deli
” Ve onlar: “Mecnun (deli) bir şair için, gerçekten biz, ilâhlarımızı terkedenler mi olacağız?” diyorlar(dı).”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.