SOHBETİ DİNLE:
SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:
https://yadi.sk/d/TlQZcW6a3Qudwf
SAFFAT 37:
بَلْ جَاء بِالْحَقِّ وَصَدَّقَ الْمُرْسَلِينَ ﴿٣٧﴾
Bel câe bil hakkı ve saddakal murselîn(murselîne).
1. | bel | : hayır |
2. | câe bi | : getirdi |
3. | el hakkı | : hak |
4. | ve saddaka | : ve doğruladı, tasdik etti |
5. | el murselîne | : gönderilen resûller, elçiler |
” Hayır, o hakkı getirdi. Ve mürselleri (gönderilmiş olan resûlleri) tasdik etti.”
SAFFAT 38:
إِنَّكُمْ لَذَائِقُو الْعَذَابِ الْأَلِيمِ ﴿٣٨﴾
İnnekum le zâikûl azâbil elîm(elîmi).
1. | Inne-kum | : muhakkak siz |
2. | le | : elbette, mutlaka |
3. | zâikû | : tadacak olanlar |
4. | el azâbi | : azap |
5. | el elîmi | : elîm, acı verici |
” Muhakkak ki siz, elîm azabı mutlaka tadacak olanlarsınız/tadacaksınız ”
SAFFAT 39:
وَمَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٣٩﴾
Ve mâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).
1. | ve mâ tuczevne | : ve cezalandırılmazsınız |
2. | illâ | : den başka |
3. | mâ | : şey |
4. | kuntum | : siz oldunuz |
5. | ta’melûne | : yapıyorsunuz |
” Ve yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle cezalandırılmazsınız.”
SAFFAT 40:
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ ﴿٤٠﴾
İllâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).
1. | illâ | : hariç |
2. | ibâdallâhi (ibâdi allâhi) | : Allah’ın kulları |
3. | el muhlesîne | :İHLASA ERDİRİLMİŞ |
“Allah’ın İHLASA ERDİRİLMİŞ kulları hariç.”