Mümin 24. sohbet (46-48.ayetler)

SOHBETİN SES KAYDI MP3 :

MÜMİN 46 .

(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.

النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ

En naru yu’radune aleyha guduvven ve aşiyya ve yevme tekumus saah, edhılu ale firavne eşeddel azab.

  • Kelimeler
#kelimeanlamkök
1en-naruateşنور
2yua’radunesunulurlarعرض
3aleyhaona
4guduvvensabahغدو
5ve aşiyyenve akşamعشو
6ve yevmeve günüيوم
7tekumukoptuğuقوم
8s-saatukıyametinسوع
9edhilusokun (denilir)دخل
10aleailesiniاول
11fir’avneFir’avn
12eşeddeen çetinineشدد
13l-azabiazabınعذب

MÜMİN 47 :

Ateşin içinde birbirleriyle tartışırlarken, zayıf olanlar, büyüklük taslayanlara, “Biz size uymuş kimselerdik. Şimdi şu ateşin bir kısmını üzerimizden kaldırabilir misiniz?” derler.

وَإِذْ يَتَحَاجُّونَ فِي النَّارِ فَيَقُولُ الضُّعَفَاء لِلَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُنَّا لَكُمْ تَبَعًا فَهَلْ أَنتُم مُّغْنُونَ عَنَّا نَصِيبًا مِّنَ النَّارِ

Ve iz yetehaccune fin nari fe yekulud duafau lillezinestekberu inna kunna lekum tebean fe hel entum mugnune anna nasiben minen nar.

  • Kelimeler
#kelimeanlamkök
1ve izve
2yetehaccunebirbirleriyle tartışırlarkenحجج
3fiiçinde
4n-nariateşinنور
5feyekuludediler kiقول
6d-duafa’uzayıf olanlarضعف
7lillezine
8stekberubüyüklük taslayanlaraكبر
9innaelbette biz
10kunnaidikكون
11lekumsize
12tebeanuymuşتبع
13fehel-misiniz?
14entumsiz
15mugnunesavabilir-غني
16annabizden
17nesibenufak bir parçasınıنصب
18mine
19n-nariateşinنور

MÜMİN 48 :

Büyüklük taslayanlar ise şöyle derler: “Biz hepimiz ateşin içindeyiz. Şüphesiz Allah, kullar arasında (böyle) hüküm vermiştir.”

قَالَ الَّذِينَ اسْتَكْبَرُوا إِنَّا كُلٌّ فِيهَا إِنَّ اللَّهَ قَدْ حَكَمَ بَيْنَ الْعِبَادِ

Kalellezi nestekberu inna kullun fiha innallahe kad hakeme beynel ibad.

  • Kelimeler
#kelimeanlamkök
1kalededi(ler) kiقول
2ellezine
3stekberubüyüklük taslayanlarكبر
4innaelbette biz
5kullunhepimizكلل
6fihaonun içindeyiz
7inneşüphesiz
8llaheAllah
9kadelbette
10hakemehüküm verdiحكم
11beynearasındaبين
12l-ibadikullarعبد

Mümin 23. sohbet (46.ayet) “kabir azabı”

SOHBETİN SES KAYDI MP3 :

(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, “Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun” denilecektir.

النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ

En naru yu’radune aleyha guduvven ve aşiyya ve yevme tekumus saah, edhılu ale firavne eşeddel azab.

  • Kelimeler
#kelimeanlamkök
1en-naruateşنور
2yua’radunesunulurlarعرض
3aleyhaona
4guduvvensabahغدو
5ve aşiyyenve akşamعشو
6ve yevmeve günüيوم
7tekumukoptuğuقوم
8s-saatukıyametinسوع
9edhilusokun (denilir)دخل
10aleailesiniاول
11fir’avneFir’avn
12eşeddeen çetinineشدد
13l-azabiazabınعذب

İLGİLİ HADİSLER :

Riyazus Salihin, 1426 Nolu Hadis
Ebû Hureyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Biriniz namazda tahiyyâtı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin: Allâhumme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l-kabr ve min fitneti’l-mahyâ ve’l-memât ve min şerri fitneti’l-mesîhi’d-deccâl: Allahım, cehennem azâbından ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden, kör deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım.”
(Müslim, Mesâcid 128. Ayrıca bk. Müslim, Mesâcid 130-134; Ebû Dâvûd, Salât 149, 179; Nesâî, Sehv 64)

“Cenazelerinizi gömmeyi bırakmayacağınızı bilsem , kabir azabından bir miktar size de duyurması için Allah’a dua ederdim “ buyururdu.
(Müslim ,Cennet 67 ;Nesâi,Cenaiz 114).

Hz. Âişe’nin sadaka verdiği Yahudi bir kadın ona “ Allah seni kabir azabından korusun “ diye dua edince, o da Resûlullah Efendimize kabir azabının olup olmadığını sordu. Allah’ın Elçisi “ Allah vet, kabir azabı vardır” buyurdu. Hz. Âişe şöyle demiştir:” O günden sonra Peygamber Aleyhisselamın her namazdan sonra Allah’a sığındığını gördüm. “
( Buhari, Küsûf 7, Cenaiz 86, Daavât 37; Müslim, Mesacid 125).

Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur :”Biriniz öldüğü zaman, sabah akşam ona gideceği yer gösterilir. Eğer cennetlik ise Cennet’teki yeri cehennemlik ise Cehennem’deki yeri kendisine gösterilir ve ona Allah Teala kıyamet gününde seni oraya gönderinceye kadar işte senin yerin burasıdır ‘ denilir. “

( Buhari, Cenaiz 89, Bed’ü’l-halk 8, Rikak 42; Müslim, Cennet 65 ,66).

”Öldükten sonra görüşecek miyim,” diye sormuş. Resulullah (s.a.v.) buyurmuş ki: ”Ruh, ağaçtan yiyen bir kuş olur. Kıyamet günü geldiğinde cesedine girer.”

Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: ”Müminlerin evlatları, Cennetin bir dağındadırlar. İbrahim ve Sare onlara bakarlar. Kıyamet gününde Allah onları babalarına teslim eder.”

‘Cennette Tuba isminde bir ağaç var. Her tarafı memedir. Süt emen ve ölen çocuklar, o ağaçtan emzirilirler. Bakıcıları da İbrahim Halilürrahmandır.”
Müslüman çocuklarının ruhları yeşil serçeler içinde, Cennet ağaçları üzerindedirler. Babaları İbrahim (Aleyhi’s-salatü ve’s-selam) onlara bakar.

”Cennette, Tuba isminde bir ağaç vardır. Her dalı süt verir. Cennet ehlinin çocukları ondan emzirilirler. Kadının düşürdüğü çocuk da, Cennet nehirlerinden bir nehirde dolaşır, Kıyamet kopunca (mahşerde) kırk yaşında bir adam olarak diriltilir.”

Selman-ı Farisi, Abdullah bin Selam (r.a.) ile karşılaştı. Dedi ki: Benden önce ölürsen, ne gördüğünü bana anlat. Şayet ben önce ölürsem, başıma, geleni sana bildiririm. Abdullah (r.a.) (dedi ki): Öldüğün halde nasıl bildirirsin, dedi. Selman (r.a.): Ruh, cesedinden çıktıktan sonra bir daha cesedine dönünceye kadar, yer ve gök arasında kalır, dedi. Allah’ın emri, Selman, (r.a.) önce öldü ve Abdullah bin Selam onu rüyada gördü. En üstün neyi buldun? dedi. Selman (r.a.): Ben tevekkülü çok acaip bir şey olarak gördüm, dedi.

Selmaıı-ı Farisi (r.a.)’den rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir: ”Müminlerin ruhları, yer ve gök arasında Berzahtadırlar. İstedikleri gibi gezerler. Sonra haşirde Allah onları cesedlerine geri çevirecektir.”

Ali bin Ebi Talib (r.a.)’dan rivayet ettiğine göre, şöyle demiştir: ”En hayırlı vadi, Mekke vadisidir. Ve en şerli vadide Hadramutta olan Ahkaf (vadisidir. Kafirlerin ruhları onda toplanır. Bu vadinin ismi, Bürhüt’dür,

Mümin 22. sohbet (44-45. ayetler) “tefviz”

MÜMİN 44 :

Siz benim söylediklerimi sonra hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum (tefviz ediyorum). Muhakkak Allah, kullarını görür, gözetir.” dedi.

فَسَتَذْكُرُونَ مَا أَقُولُ لَكُمْ وَأُفَوِّضُ أَمْرِي إِلَى اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ

Fe se tezkurune ma ekulu lekum, ve ufevvidu emri ilallah, innallahe basirun bil ibad.

  • Kelimeler
#kelimeanlamkök
1fe setezkuruneyakında hatırlayacaksınızذكر
2mane
3ekulusöylediysemقول
4lekumsize
5ve ufevviduve bırakıyorumفوض
6emriişimiامر
7ila
8llahiAllah’a
9inneşüphesiz
10llaheAllah
11besirungörürبصر
12bil-ibadikullarıعبد

.

MÜMİN 45. AYET :

Onun için Allah, onu onların kurdukları tuzağın fenalıklarından korudu ve Firavun’un ailesini o kötü azap kuşattı.

فَوَقَاهُ اللَّهُ سَيِّئَاتِ مَا مَكَرُوا وَحَاقَ بِآلِ فِرْعَوْنَ سُوءُ الْعَذَابِ

Fe vekahullahu seyyiati ma mekeru ve haka bi ali fir’avne suul azab.

  • Kelimeler
#kelimeanlamkök
1fevekahuonu koruduوقي
2llahuAllah
3seyyiatikötülüklerindenسوا
4ma
5mekeruonların kurdukları tuzaklarınمكر
6ve hakave kuşattıحيق
7bialiailesiniاول
8fir’avneFir’avn
9su’uen kötüsüسوا
10l-azabiazabınعذب

TEFVİZNAME ŞİİRİ .

Hak şerleri hayr eyler
Zan etme ki ğayr eyler
Ârif ânı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Sen Hakka tevekkül kıl
Tefvîz it ve râhat bul
Sabr eyle ve râzı ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Kalbin Âna berk eyle
Tedbîrini terk eyle
Takdîrini derk eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hallâk-ı Rahîm Oldur
Rezzâk-ı Kerîm Oldur
Fa’âl-i Hakîm Oldur
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Bil kâdî-i hâcâtı
Kıl Âna münâcâtı
Terk eyle murâdâtı
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Bir işi murâd etme
Olduysa inâd etme
Haktandır o red etme
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hakkîn olıcak işler
Boşdur gam u teşvişler
Ol hikmetini işler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hep işleri fâikdır
Birbirine lâyıkdır
Neylerse muvâfıkdır
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Dilden gamı dûr eyle
Rabbinle huzûr eyle
Tefvîz-i ümûr eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Sen adli zulüm sanma
Teslim ol oda yanma
Sabr et sakın usanma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Deme şu niçin şöyle
Yerincedir ol öyle
Bak sonuna sabr eyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hiç kimseye hor bakma
İncitme gönül yıkma
Sen nefsine yan çıkma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Mü’min işi reng olmaz
Âkıl huyu ceng olmaz
Ârif dili teng olmaz
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hoş sabr-ı cemîlimdir
Takdîr-i kefîlimdir
Allah kim vekîlimdir
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Her dilde Ânın adı
Her canda Ânın yâdı
Her kuladır imdâdı
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Nâçâr kalıcak yerde
Nâgâh açar ol perde
Dermân eder ol derde
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Her kuluna her ânda
Geh kahr u geh ihsânda
Her ânda O bir şânda
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Geh mu’tî u geh mânî’
Geh dârr u gehî nâfî’
Geh hâfid u geh râfî’
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Geh bay ider geh miskin
Geh hurrem ü geh ğamgîn
Geh şûh u gehî sengîn
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Geh ‘abdin ider ârif
Geh eymen u geh hâif
Her kalbi odır sârif
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Geh kalbini boş eyler
Geh hulkını hoş eyler
Geh ‘ışkına dûş eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Az ye az uyu az iç
Ten mezbelesinden geç
Dil gülşenine gel göç
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Bu nâs ile yorulma
Nefsinle dahî kalma
Kalbinden ırağ olma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Geçmişle geri kalma
Müstakbele hem dalma
Hâl ile dahî olma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Her dem Ânı zikr eyle
Zeyrekliği koy şöyle
Hayrân-ı Hak ol söyle
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Gel hayrete dal bir yol
Kendin unut Ânı bul
Koy gafleti hâzır ol
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Her sözde nasîhat var
Her nesnede zînet var
Her işte ganîmet var
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Hep remz ü işârettir
Hep ğamz ü beşâretdir
Hep ayn-ı inâyetdir
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Her söyleyeni dinle
Ol söyleteni anla
Hoş eyle kabul canla
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Bil elsine-i halkı
Aklâm-ı Hak ey Hakkî
Öğren edeb ü hulkı
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

Vallâhi güzel etmiş,
Billâhi güzel etmiş,
Tallâhi güzel etmiş,
Allah görelim netmiş,
Netmişse güzel etmiş…

Erzurumlu İbrahim Hakkı

Mümin 21 (41-43.ayetler)

SADECE SES KAYDI MP3 :