FUSSILET 35:
Bu (kötülüğü iyilikle savma olgunluğu)na ancak sabredenler kavuşturulur. Buna ancak büyük şansı olan kavuşturulur.
وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا الَّذ۪ينَ صَبَرُواۚ وَمَا يُلَقّٰيهَٓا اِلَّا ذُوحَظٍّ عَظ۪يمٍ
Ve ma yulakkaha illellezine saberu, ve ma yulakkaha illa zu hazzın azim.
- Kelimeler
| # | kelime | anlam | kök |
|---|---|---|---|
| 1 | ve ma | ||
| 2 | yulekkaha | buna kavuşturulmaz | لقي |
| 3 | illa | başkası | |
| 4 | ellezine | kimselerden | |
| 5 | saberu | sabreden(lerden) | صبر |
| 6 | ve ma | ve | |
| 7 | yulekkaha | buna kavuşturulmaz | لقي |
| 8 | illa | başkası | |
| 9 | zu | olandan | |
| 10 | hazzin | şansı | حظظ |
| 11 | azimin | büyük | عظم |
FUSSİLET 36:
Eğer şeytandan kötü bir düşünce, seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir.
وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ هُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ
Ve imma yenzeganneke mineş şeytani nezgun festeız billah, innehu huves semiul alim.
- Kelimeler