:SOHBETİ DİNLE
SOHBETİ İNDİRMEK VEYA MP3 OLARAK DİNLEMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK
https://yadi.sk/d/63sDY8Xtqt8gj
FATIR 35
وَقَالُوا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَذْهَبَ عَنَّا الْحَزَنَ إِنَّ رَبَّنَا لَغَفُورٌ شَكُورٌ
Ve kâlûl hamdu lillâhillezî ezhebe annâl hazen(hazene), inne rabbenâ le gafûrun şekûr(şekûrun).
1. | ve kâlû | : ve dediler |
2. | el hamdu | : hamd |
3. | li allâhi | : Allah’a |
4. | ellezî | : ki o |
5. | ezhebe | : giderdi |
6. | an-nâ | : bizden |
7. | el hazene | : hüzün, gam |
8. | inne | : muhakkak ki |
9. | rabbe-nâ | : bizim Rabbimiz |
10 | le | : mutlaka, gerçekten |
11 | gafûrun | : gafûr, mağfiret eden |
12 | şekûrun | : şekûr, artıran |
“Ve bizden hüznü gideren Allah’a hamdolsun, muhakkak ki Rabbimiz, gerçekten Gafûr’dur (mağfiret eden), Şekûr’dur (şükredilen/artıran).” dediler (derler).
FATIR 35:
الَّذِي أَحَلَّنَا دَارَ الْمُقَامَةِ مِن فَضْلِهِ لَا يَمَسُّنَا فِيهَا نَصَبٌ وَلَا يَمَسُّنَا فِيهَا لُغُوبٌ
Ellezî ehallenâ dârel mukâmeti min fadlihî, lâ yemessunâ fîhâ nasabun ve lâ yemessunâ fîhâ lugûb(lugûbun).
1. | ellezî | : o ki, ki o |
2. | ehalle-nâ | : bizi yerleştirdi |
3. | dâre | : yurt, diyar |
4. | el mukâmeti | : ikâmet edilen yer, kalınacak yer |
5. | min fadli-hi | : onun (kendi) fazlından |
6. | lâ yemessu-nâ | : bize dokunmaz |
7. | fî-hâ | : orada |
8. | nasabun | : yorgunluk |
9. | ve lâ yemessu-nâ | : ve bize dokunmaz |
10 | fî-hâ | : orada |
11 | lugûbun | : bir bıkkınlık ve usanç |
” Ki O, bizi fazlından kalınacak (ikâmet edilecek) bir yurda yerleştirdi. Orada bize bir yorgunluk dokunmaz ve orada bize bir bıkkınlık ve usanç dokunmaz.”