SOHBETİ DİNLE :
SOHBETİ DİNLEMEK VE İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK :
https://yadi.sk/d/vxwmf_dRr5UF2A
:ENBİYA SURESİ 87
وَذَا النُّونِ إِذ ذَّهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَن لَّن نَّقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَى فِي الظُّلُمَاتِ أَن لَّا إِلَهَ إِلَّا أَنتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنتُ مِنَ الظَّالِمِينَ ﴿٨٧﴾
Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).
1. | ve zennûni(za en nuni) | : ve Zennun (Yunus |
2. | iz zehebe | : gitmişti |
3. | mugâdıben | : gadaplanarak, öfkelenerek |
4. | fe | : böylece |
5. | zanne | : zannetti |
6. | en len nakdire | : muktedir olamayacağız |
7. | aleyhi | : ona |
8. | fe | : o zaman, böylece |
9. | nâdâ | : nida etti |
10 | fî ez zulumâti | : karanlıklar içinde |
11 | en lâ ilâhe | : ilâh olmadığını (ilâh yoktur) |
12 | illâ | : den başka |
13 | ente | : sen |
14 | subhâne-ke | : sen sübhansın, münezzehsin |
15 | in-nî | : muhakkak, gerçekten ben |
16 | kuntu | : ben oldum |
17 | min ez zâlimîne | : zalimlerden |
Ve Zennûn (Yunus A.S), gadaba gelerek (öfkelenerek) gitmişti. Böylece ona muktedir olamayacağımızı (hükmedemeyeceğimizi) zannetti. Sonra karanlıklar içinde (şöyle) nida etti:
“Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan’sın (herşeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.”