SEBE (26.sohbet) 40-41.ayetler”meleklere/cinlere tapmak”


SES KAYDINI MP3 OLARAK DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ:

https://yadi.sk/d/pae3YBr3gh3eX


وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا ثُمَّ يَقُولُ لِلْمَلَائِكَةِ أَهَؤُلَاء إِيَّاكُمْ كَانُوا يَعْبُدُونَ

Ve yevme yahşuruhum cemîan summe yekûlu lil melâiketi e hâulâi iyyâkum kânû ya’budûn(ya’budûne).

1. ve yevme : ve gün
2. yahşuru-hum : onları toplayacak
3. cemîan : hepsini, tümünü
4. summe : sonra
5. yekûlu : diyecek
6. li el melâiketi : meleklere
7. e : mı, mi
8. hâulâi : işte bunlar
9. iyyâ-kum : size
10. kânû : oldular
11. ya’budûne : tapıyorlar

 Ve o gün onların hepsini haşredecek (birarada toplayacak). Sonra meleklerine şöyle buyuracak: “Size tapmış olanlar bunlar mı?”


قَالُوا سُبْحَانَكَ أَنتَ وَلِيُّنَا مِن دُونِهِم بَلْ كَانُوا يَعْبُدُونَ الْجِنَّ أَكْثَرُهُم بِهِم مُّؤْمِنُونَ

Kâlû subhâneke ente veliyyunâ min dûnihim, bel kânû ya’budûnel cinn(cinne), ekseruhum bihim mû’minûn(mû’minûne).

1. kâlû : dediler
2. subhâne-ke : sen münezzehsin, sen Sübhan’sın
3. ente : sen
4. veliyyu-nâ : bizim dostumuz, velîmiz
5. min dûni-him : onlardan başka
6. bel : hayır
7. kânû : oldular
8. ya’budûne : tapıyorlar
9. el cinne : cin
10. ekseru-hum : onların çoğu
11. bi-him : onlara
12. mû’minûne : îmân eden, mü’min olanlar
 (Melekler) dediler ki: “Sen Sübhan’sın (herşeyden münezzeh, çok yüce). Bizim velîmiz onlar değil, Sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı. Onların çoğu, onlara (cinlerin söylediklerine) inananlardır.”