Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîm(elîmun).
1.
kâlû
: dediler
2.
innâ
: muhakkak biz
3.
tetayyernâ
: uğursuzluğa uğradık
4.
bi kum
: sizinle
5.
le
: mutlaka, elbette, gerçekten
6.
in lem tentehû
: eğer vazgeçmezseniz
7.
le
: mutlaka, elbette, gerçekten
8.
nercume- enne-kum
(receme)
: biz sizi mutlaka taşlarız
: (taşladı)
9.
ve le
: ve mutlaka, elbette, gerçekten
10
yemesse- enne-kum
(messe)
: size mutlaka dokunacak
: (dokundu)
11
min-nâ
: bizden
12
azâbun
: azap
13
elîmun
: elîm, acı
“Muhakkak ki biz, sizinle uğursuzluğa uğradık. Eğer siz gerçekten vazgeçmezseniz (son vermezseniz), sizi mutlaka taşlayacağız. Ve mutlaka bizden size elîm bir azap dokunacak.” dediler.
Kâlû innâ tetayyernâ bi kum, le in lem tentehû le nercumennekum ve le yemessennekum minnâ azâbun elîm(elîmun).
1.
kâlû
: dediler
2.
innâ
: muhakkak biz
3.
tetayyernâ
: uğursuzluğa uğradık
4.
bi kum
: sizinle
5.
le
: mutlaka, elbette, gerçekten
6.
in lem tentehû
: eğer vazgeçmezseniz
7.
le
: mutlaka, elbette, gerçekten
8.
nercume- enne-kum
(receme)
: biz sizi mutlaka taşlarız
: (taşladı)
9.
ve le
: ve mutlaka, elbette, gerçekten
10
yemesse- enne-kum
(messe)
: size mutlaka dokunacak
: (dokundu)
11
min-nâ
: bizden
12
azâbun
: azap
13
elîmun
: elîm, acı
“Muhakkak ki biz, sizinle uğursuzluğa uğradık. Eğer siz gerçekten vazgeçmezseniz (son vermezseniz), sizi mutlaka taşlayacağız. Ve mutlaka bizden size elîm bir azap dokunacak.” dediler.
İz erselnâ ileyhimusneyni fe kezzebûhumâ fe azzeznâ bi sâlisin fe kâlû innâ ileykum murselûn(murselûne).
1.
iz erselnâ
: biz göndermiştik
2.
ileyhim
: onlara
3.
isneyni
: iki
4.
fe
: o zaman, fakat, bunun üzerine
5.
kezzebû-humâ
: ikisini tekzip ettiler, yalanladılar
6.
fe
: o zaman, fakat, bunun üzerine
7.
azzeznâ
: azîz kıldık, güçlendirdik, destekledik
8.
bi
: ile
9.
sâlisin
: üçüncü
10
fe
: o zaman, fakat, bunun üzerine
11
kâlû
: dediler
12
innâ
: muhakkak biz
13
ileykum
: size
14
murselûne
: (gönderilmiş) resûller
” Onlara iki (resûl) göndermiştik. Fakat ikisini de tekzip ettiler (yalanladılar). Bunun üzerine (onları) üçüncü (resûl) ile azîz kıldık (destekledik). O zaman onlar: “Muhakkak ki biz, size gönderilmiş resûlleriz.” dediler.