SOHBETİ DİNLE:
(Dinlemek ve İndirmek için) ALTERNATİF LİNK:
https://yadi.sk/d/1rMySl8536Mbru
YASİN 41:
وَآيَةٌ لَّهُمْ أَنَّا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ
Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fîl fulkil meşhûn(meşhûni).
1. | ve âyetun | : ve bir âyet |
2. | lehum | : onlar için |
3. | ennâ | : nasıl |
4. | hamelnâ | : taşıdık |
5. | zurriyyete-hum | : onların zürriyeti |
6. | fî el fulki | : gemi içinde, gemide |
7. | el meşhûni | : dolu |
” Ve onların zürriyetlerini (nesillerini) dolu gemilerde taşımamız onlar için bir âyettir.”
YASİN 42:
وَخَلَقْنَا لَهُم مِّن مِّثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ
Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûn(yerkebûne).
1. | ve halaknâ | : ve biz yarattık |
2. | lehum | : onlar için |
3. | min misli-hi | : onun benzerinden, onun gibi |
4. | mâ yerkebûne | : bindiğiniz şeyler |
” Ve onlar için, onun gibi (gemiler gibi) binecekleri şeyler yarattık.”
YASİN 43:
وَإِن نَّشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنقَذُونَ
Ve in neşe’ nugrıkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûn(yunkazûne).
1. | ve in | : ve eğer |
2. | neşe’ | : dileriz |
3. | nugrık-hum | : onları boğarız, garkederiz |
4. | fe | : artık, o zaman |
5. | lâ sarîha | : yardım edilmez |
6. | lehum | : onlar için, onlara |
7. | ve lâ hum yunkazûne | : ve onlar kurtarılmazlar |
“Ve dilersek onları boğarız, o zaman onlara yardım edilmez ve onlar kurtarılmaz.”