SOHBETİ DİNLE:
SOHBETİ İNDİRMEK VEYA DİNLEMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:
https://yadi.sk/d/D-l9pu2m3NySbc
SAFFAT 7:
وَحِفْظًا مِّن كُلِّ شَيْطَانٍ مَّارِدٍ
Ve hıfzan min kulli şeytânin mârid
1. | ve hıfzan | : ve koruyarak |
2. | min kulli | : hepsinden |
3. | şeytânin | : şeytan |
4. | mâridin | : asi ve azgın. |
“Ve marid (azgın ve asi) şeytanların hepsinden muhafaza ederek.”
SAFFAT 8:
لَا يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلَإِ الْأَعْلَى وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ ﴿٨﴾
Lâ yessemmeûne ilâl meleil a’lâ ve yukzefûne min kulli cânib(cânibin).
1. | lâ yessemmeûne ilâ | : kulak veremezler, dinleyemezler |
2. | el meleil a’lâ | : Melei A’lâ, yüce, şerefli topluluk |
3. | ve yukzefûne | : ve atılırlar |
4. | min kulli | : hepsinden |
5. | cânibin | : yanlar, taraflar |
” Melei A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atılırlar (kovulurlar).”
SAFFAT 9:
دُحُورًا وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ ﴿٩﴾
Duhûran ve lehum azâbun vâsibun.
1. | duhûran | : kovularak, kovulmuş olarak |
2. | ve lehum | : ve onlar için, onlar için vardır |
3. | azâbun | : bir azap |
4. | vâsibun | : kesilmeyen, sürekli |
” Kovulmuş olarak, onlar için kesilmeyen sürekli azap vardır.”
SAFFAT 10:
إِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ﴿١٠﴾
İllâ men hatıfel hatfete fe etbeahu şihâbun sâkibun.
1. | illâ | : ancak, başka |
2. | men | : kim, kimse |
3. | hatıfe | : kaptı, kaçtı |
4. | el hatfete | : kapmak, kaçmak |
5. | fe | : o zaman, o taktirde |
6. | etbea-hu | : ona tâbî olur, ona ulaşır |
7. | şihâbun | : yakıcı alev |
8. | sâkibun | : delip geçen, kayıp giden |
” Ancak kim bir söz kapıp kaçarsa, o taktirde kayıp giden yakıcı bir alev onu takip eder (ona ulaşır, yok eder).”