Saffat (15.sohbet) 41.ayet

SOHBETİ DİNLE:


SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/wK2EcnTA3R8jpo


SAFFAT 41:

أُوْلَئِكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَّعْلُومٌ ﴿٤١﴾

Ulâike lehum rızkun ma’lûm(ma’lûmun).

1. ulâike : işte onlar
2. lehum : onlar için vardır
3. rizkun : bir rızık
4. ma’lûmun : malûm, bilinen
“İşte onlar; onlar için malûm (bilinen) bir rızık vardır.”

Saffat (14.sohbet) 37-40.ayetler

SOHBETİ DİNLE:


SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/TlQZcW6a3Qudwf

SAFFAT 37:

بَلْ جَاء بِالْحَقِّ وَصَدَّقَ الْمُرْسَلِينَ ﴿٣٧﴾

Bel câe bil hakkı ve saddakal murselîn(murselîne).

1. bel : hayır
2. câe bi : getirdi
3. el hakkı : hak
4. ve saddaka : ve doğruladı, tasdik etti
5. el murselîne : gönderilen resûller, elçiler

” Hayır, o hakkı getirdi. Ve mürselleri (gönderilmiş olan resûlleri) tasdik etti.”


SAFFAT 38:

إِنَّكُمْ لَذَائِقُو الْعَذَابِ الْأَلِيمِ ﴿٣٨﴾

İnnekum le zâikûl azâbil elîm(elîmi).

1. Inne-kum : muhakkak siz
2. le : elbette, mutlaka
3. zâikû : tadacak olanlar
4. el azâbi : azap
5. el elîmi : elîm, acı verici

” Muhakkak ki siz, elîm azabı mutlaka tadacak olanlarsınız/tadacaksınız ”


SAFFAT 39:

وَمَا تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٣٩﴾

Ve mâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(ta’melûne).

1. ve mâ tuczevne : ve cezalandırılmazsınız
2. illâ : den başka
3. : şey
4. kuntum : siz oldunuz
5. ta’melûne : yapıyorsunuz

 ” Ve yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle cezalandırılmazsınız.”


SAFFAT 40:

إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ ﴿٤٠﴾

İllâ ibâdallâhil muhlasîn(muhlasîne).

1. illâ : hariç
2. ibâdallâhi (ibâdi allâhi) : Allah’ın kulları
3. el muhlesîne :İHLASA ERDİRİLMİŞ
 “Allah’ın İHLASA ERDİRİLMİŞ  kulları hariç.”

 

Saffat (13.sohbet) 34-36.ayetler

SOHBETİ DİNLE:

SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/VgWo0vvP3QhAgy


SAFFAT 34:

إِنَّا كَذَلِكَ نَفْعَلُ بِالْمُجْرِمِينَ ﴿٣٤﴾

İnnâ kezâlike nef’alu bil mucrimîn(mucrimîne).

1. innâ : muhakkak biz, gerçekten biz
2. kezâlike : işte böyle
3. nef’alu : biz yaparız
4. bi el mucrimîne : mücrimlere, suçlulara, günahkârlara
” Gerçekten Biz, mücrimlere (suçlulara) işte böyle yaparız.”


SAFFAT 35:

إِنَّهُمْ كَانُوا إِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ يَسْتَكْبِرُونَ ﴿٣٥﴾

İnnehum kânû izâ kîle lehum lâ ilâhe illâllâhu yestekbirûn(yestekbirûne).

1. Inne-hum : muhakkak onlar
2. kânû : oldular
3. izâ : olduğu zaman
4. kîle : denildi
5. lehum : onlara
6. lâ ilâhe : ilâh yoktur
7. illâ allâhu : Allah’tan başka
8. yestekbirûne : kibirlenirler, büyüklenirler
“Onlara: “Allah’tan başka İlâh yoktur.” denildiği zaman, onlar mutlaka kibirleniyorlardı.”


SAFFAT 36:

وَيَقُولُونَ أَئِنَّا لَتَارِكُوا آلِهَتِنَا لِشَاعِرٍ مَّجْنُونٍ ﴿٣٦﴾

Ve yekûlûne e innâ le târikû âlihetinâ li şâirin mecnûn(mecnûnin).

1. ve yekûlûne : ve söylerler, derler
2. e innâ : muhakkak ki biz mi
3. le : elbette, mutlaka, gerçekten
4. târikû : terkeden kimseler
5. âliheti-nâ : ilâhlarımız
6. li şâirin : şair için
7. mecnûnin : mecnun, deli
” Ve onlar: “Mecnun (deli) bir şair için, gerçekten biz, ilâhlarımızı terkedenler mi olacağız?” diyorlar(dı).”

Saffat (12.sohbet) 29-33.ayetler

 

 SOHBETİ DİNLE:


SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/trjceP8S3QV5MC


20171203_19454615124661.jpg

Saffat (11.sohbet) 22-28.ayetler

SOHBETİ DİNLE:



SOHBETİ DİNLEMEK VEYA İNDİRMEK İÇİN ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/tiEbsj2n3QGur9


20171203_1950181818970322.jpg20171203_19454615124661.jpg