Yasin (17.Sohbet)41-43.Ayetler

SOHBETİ DİNLE:


(Dinlemek ve İndirmek için) ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/1rMySl8536Mbru


YASİN 41:

وَآيَةٌ لَّهُمْ أَنَّا حَمَلْنَا ذُرِّيَّتَهُمْ فِي الْفُلْكِ الْمَشْحُونِ

Ve âyetun lehum ennâ hamelnâ zurriyyetehum fîl fulkil meşhûn(meşhûni).

1. ve âyetun : ve bir âyet
2. lehum : onlar için
3. ennâ : nasıl
4. hamelnâ : taşıdık
5. zurriyyete-hum : onların zürriyeti
6. fî el fulki : gemi içinde, gemide
7. el meşhûni : dolu

” Ve onların zürriyetlerini (nesillerini) dolu gemilerde taşımamız onlar için bir âyettir.”


YASİN 42:

وَخَلَقْنَا لَهُم مِّن مِّثْلِهِ مَا يَرْكَبُونَ

Ve halaknâ lehum min mislihî mâ yerkebûn(yerkebûne).

1. ve halaknâ : ve biz yarattık
2. lehum : onlar için
3. min misli-hi : onun benzerinden, onun gibi
4. mâ yerkebûne : bindiğiniz şeyler

” Ve onlar için, onun gibi (gemiler gibi) binecekleri şeyler yarattık.”


YASİN 43:

وَإِن نَّشَأْ نُغْرِقْهُمْ فَلَا صَرِيخَ لَهُمْ وَلَا هُمْ يُنقَذُونَ

Ve in neşe’ nugrıkhum fe lâ sarîha lehum ve lâ hum yunkazûn(yunkazûne).

1. ve in : ve eğer
2. neşe’ : dileriz
3. nugrık-hum : onları boğarız, garkederiz
4. fe : artık, o zaman
5. lâ sarîha : yardım edilmez
6. lehum : onlar için, onlara
7. ve lâ hum yunkazûne : ve onlar kurtarılmazlar

“Ve dilersek onları boğarız, o zaman onlara yardım edilmez ve onlar kurtarılmaz.”

Yasin (16.sohbet)40.ayet”güneş,ay(2)”

SOHBETİ DİNLE:

(Dinlemek ve İndirmek için) ALTERNATİF LİNK:

https://yadi.sk/d/_NZ5XreQ34uG7R


YASİN 40:

لَا الشَّمْسُ يَنبَغِي لَهَا أَن تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ

Lâş şemsu yenbegî lehâ en tudrikel kamera ve lâl leylu sâbikun nehâr(nehâri), ve kullun fî felekin yesbehûn(yesbehûne).

1. lâ eş şemsu :(ne) güneş olmaz (olamaz)
2. yenbegî : gerekir, mümkün olur,yaraşır
3. lehâ : ona
4. en tudrike : erişmek, yetişmek
5. el kamere : kamer, ay
6.  ve lâ el leylu : (ne de) gece olmaz (olamaz)
7. sâbikun : öne geçen
8. en nehâri : gündüz
9. ve kullun : ve hepsi
10 : içinde, da
11 felekin : felek, yörünge
12 yesbehûne : yüzerler, seyrederler, giderler

“NE GÜNEŞİN AYA ERİŞMESİ YARAŞIR; NE DE GECE GÜNDÜZüÜGEÇER.

HEPSİ BİR FELEKTE YÜZERLER.”